diamonds and rust

pandulayak
muhteşem bir joan baez şarkısıdır. judas priest tarafıdnan da coverı yapılmıştır

well i’ll be damned
here comes your ghost again
but that’s not unusual
it’s just that the moon is full
and you happened to call
and here i sit
hand on the telephone
hearing a voice i’d known
a couple of light years ago
heading straight for a fall

as i remember your eyes
were bluer than robin’s eggs
my poetry was lousy you said
where are you calling from?
a booth in the midwest
ten years ago
i bought you some cufflinks
you brought me something
we both know what memories can bring
they bring diamonds and rust

well you burst on the scene
already a legend
the unwashed phenomenon
the original vagabond
you strayed into my arms
and there you stayed
temporarily lost at sea
the madonna was yours for free
yes the girl on the half-shell
would keep you unharmed

now i see you standing
with brown leaves falling around
and snow in your hair
now you’re smiling out the window
of that crummy hotel
over washington square
our breath comes out white clouds
mingles and hangs in the air
speaking strictly for me
we both could have died then and there

now you’re telling me
you’re not nostalgic
then give me another word for it
you who are so good with words
and at keeping things vague
because i need some of that vagueness now
it’s all come back too clearly
yes i loved you dearly
and if you’re offering me diamonds and rust
i’ve already paid

kitten
elmaslar ve pas

lanet olsun
işte yine senin hayaletin geliyor
ama bu alışılmadık bir şey değil
yalnızca dolunay var
ve senin beni arayacağın tuttu
ve burada
elim telefonun üstünde oturuyorum
birkaç ışık yılı önceden tanıdığım
bir sesi dinliyorum
dosdoğru düşüşe geçerek

hatırladığım kadarıyla
gözlerin narbülbülü yumurtasından daha maviydi
şiirlerimin berbat olduğunu söylemiştin
nereden arıyorsun?
ortabatı’da bir telefon kulübesinden
on yıl önce
sana kol düğmeleri almıştım
sen bana bir şeyler getirmiştin
hatıraların ne getirebileceğini ikimiz de biliyoruz
elmaslar ve pas getirirler

sahneye daldın
zaten bir efsaneydin
açık saçık bir fenomen
orjinal bir serseri
kollarıma saptın
ve orada kaldın
geçici olarak kayboldun denizde
madonna bedavaya senindi
evet, kabuğundaki kız
seni incinmekten koruyacaktı

şimdi görüyorum ayaktasın
etrafına düşen kuru yapraklarla
ve saçlarında kar
şimdi gülümsüyorsun
washington meydanı’ndaki
o köhne otelin penceresinden..
nefesimiz beyaz bugularla çikip
birbirine karişiyor ve havada kaliyor
sadece kendi adıma söylüyorum
ikimiz de o an orada ölebilirdik

şimdi bana diyorsun ki
nostaljik değilmişsin
öyleyse başka bir kelime söyle bana
sen, kelimelerle arası çok iyi olan
ve herşeyi belirsiz tutan
çünkü şimdi o belirsizliğin birazına ihtiyacim var
herşey açıkça ortaya çıkıyor
evet, içtenlikle sevmiştim seni
ve bana elmaslar ve pas sunuyorsan
zaten ödedim(bedelini)


naçizane türkçe çevirisi

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol